MALDİVLER
Resmî adı: Maldivler Cumhuriyeti
Başkenti: Male
Diğer Önemli Şehirleri: 19 atol ve 1 idari bölge; Alifu,
Baa, Dhaalu, Faafu, Gaafu Alifu, Gaafu Dhaalu, Gnaviyani, Haa Alifu, Haa
Dhaalu, Kaafu, Laamu, Lhaviyani, Maale, Meemu, Noonu, Raa, Seenu, Shaviyani,
Thaa, Vaavu.
Yüzölçümü: 300 km²
Nüfusu: 396,334 (Temmuz 2009 )
Km2 Başına Düşen İnsan Sayısı:
Nüfus Artış Hızı: %2.78 (2006)
Ortalama İnsan Ömrü: 64 yıl
Etnik Yapı: Güney Hindistanlılar,
Sinhalalılar, Araplar. Genel
olarak adalardan sadece 200 kadarında yaşayan nüfus ataları Seylan adasından
geldiği için Sinhali diye bilinen topluluklar, Tamiller ve az sayıda Araplar’dan
oluşur. Ülkede Hint-Avrupa ailesinden olan Divehi dilinin yanı sıra Arapça,
Hintçe ve İngilizce konuşulmaktadır. Halkının tamamı Şâfıî mezhebine mensup
Sünnî Müslüman’dır.
Dil: Maldiv Dhivehi, İngilizce.
Din: Sünni Müslümanlar.
Coğrafî Durumu: Güney Asya’da, Hint Okyanusunda atol
grubu, Hindistanın güneyinde yer alırlar. 3 15 Kuzey enlemi, 73 00 Doğu boylamındadır.
Arazi yapısı: Maldiv
adaları çok sayıda mercan adaları topluluğudur. Adaların üstü basık ve
yükseklikleri azdır. Ülkenin en yüksek noktası sadece 24 metredir. Ekvatoral
iklim tipinin hâkim olduğu Maldivler’de sıcaklık yaz ve kış hemen hemen aynı
kalır (30° C dolaylarında). Güney-batıdan esen musonlar mayıs-ağustos
aylarında yağış getirir. Adalar, aralarında Hindistan cevizi ve ekmek
ağaçlarının bulunduğu, tropik çalılıklardan oluşan gür bir bitki örtüsüne sahiptir.
Yönetim Şekli: Başkanlık Tipi Cumhuriyet
Siyasî Partiler: Millet meclisi sekizi cumhurbaşkanı tarafından
belirlenen kırk sekiz üyeden oluşmaktadır.
Tarihi: Milâttan önce V. yüzyıldan itibaren
yerleşim yeri olduğu anlaşılan Maldivler, İslâm dönemine kadar Hinduizm ve
özellikle Budizm’in etkisinde kalmış ve burada birçok tapınak inşa
edilmiştir. Maldivler’e İslâmiyet’in ne zaman girdiği hususu açık olmamakla
birlikte daha ilk asırlarda Müslüman tüccar ve denizciler vasıtasıyla bölgeye
geldiği tahmin edilmektedir. İslâm’ın Maldivler’de geniş ölçüde yayılmaya
başlaması (XII.) yüzyıldan itibaren olmuştur. Maldivler’e dair bir eser yazmış
olan Kâdî Hasan Tâceddin’e (ö. 1139/1727) göre Maldivler’in Budist kralı,
Tebriz’den gelen Şeyh Yûsuf Şemseddin et-Tebrîzî vasıtasıyla 12 Rebîülâ-hir 548
(7 Temmuz 1153) tarihinde Müslüman olmuş ve Muhammed el-Âdil Siri Bavanaditta
Maha Radun adını almıştır. Ardından Sultan Muhammed el-Âdil’in faaliyetleri
neticesinde İslâmiyet bölgede yayılmaya başlamıştır. Maldivler’i 1343-1344 ve
1346 yıllarında ziyaret etmiş olan İbn Battûta ise adı geçen Budist kralın
Mâliki mezhebine mensup Mağribli Ebü’l-Berekât el-Berberî vasıtasıyla Müslüman
olup Ahmed ismini aldığını ve Ebü’i-Berekât tarafından yaptırılan camideki bir
kitâbede bu hususun kaydedildiğini ifade etmektedir. Bugün genellikle bölgede
İslâmiyet’in Şeyh Ebü’l-Berekât el-Berberî sayesinde yayıldığı kabul edilmekte
ve O’nun Male’deki türbesi en çok ziyaret edilen yerler arasında bulunmaktadır.
Maldiv adalarında bir buçuk yıl süreyle kalan, burada
evlenen ve kadı olarak tayin edilen İbn Battûta ‘dünyanın en ilginç
yerlerinden biri’ şeklinde tanımladığı Maldivler’e geniş yer ayırmakta,
halkının tamamının Müslüman olup dindar, halim selim ve dürüst olduğunu,
adalarda birçok caminin bulunduğunu kaydetmekte, bölgenin örf ve âdetleri,
ticarî gelenekleri, dönemin hükümdarı Hatice Sultan başta olmak üzere kadınları
hakkında bilgi vermektedi. (XV.) yüzyılın Arap denizcisi İbn Mâcid ve onu
takiben Süleyman b. Ahmed el-Mehrî de eserlerinde Maldivler’den bahsetmekte ve
özellikle denizciler için faydalı bilgiler vermektedir.
13. yüzyılda tamamen Müslüman olduğu anlaşılan Maldivler
965-981 (1558-1573) yıllan arasında Portekiz işgali altında kaldı.
Portekizliler’le çarpışma esnasında öldürülen (965/1558) Sultan Ali b.
Abdurrahman "eş-Şehîd" unvanıyla Maldiv tarihine geçti. Adalar Portekiz
kuvvetleri kumandanı Adiri’nin yönetimine verildi. Maldiv Müslümanları, Portekiz
işgaline karşı Muhammed el-Hatîb Takurufânu el-Utîmî ve kardeşleri Ali el-Hatîb
ile Hasan el-Hatîb liderliğinde oldukça etkili bir direniş gösterdiler. Ali
el-Hatîb bu mücadeleler sırasında şehid edildi. 981’de (1573) Portekizliler
adalardan çıkarıldı ve Muhammed Takurufânu sultan ilân edildi. Adaletli ve merhametli
bir sultan olarak ‘el-Kebîr’ unvanıyla anılan Muhammed Takurufânu idaresinde
(1573-1585) Maldivler en huzurlu dönemlerinden birini yaşadı. Ancak dinî
ilimler sahasında bir süre önce, başlayan gerileme özellikle Portekizliler’in
Maldivler’i istilâsı sırasında belirgin hale gelmiş ve adalarda yaygın olan
Mâlikî mezhebini neredeyse öğretecek âlim kalmamıştı. Bu sırada Hadramut’ta
Şafiî fıkhı tahsil eden Maldivli âlim Muhammed Cemâleddin el-Mahallî ülkesine
dönünce Sultan Muhammed Takurufânu tarafından kadı tayin edildi. Onun
gayretleriyle adalarda hukukî uygulamalarda Mâlikî mezhebinin yerini Şafiî
mezhebi aldı ve halk arasında bu mezhep yayılmaya başladı.
Portekizliler 1034 (1625) yılında Maldivler’e tekrar
saldırdılarsa da Sultan Muhammed İmâdüddin( 1620-1648) tarafından
püskürtüldüler. Maidivler bazan etraftan gelen diğer saldırılara da mâruz
kaldı. Uzun süre tahtta kalan hükümdarlardan biri olan ve eğitim, savunma ve
ticaretin gelişmesine önem veren Sultan İbrahim İskender b. Muhammed döneminde
(1648-1687) Güney Hindistan’dan gelen korsanlar adalara baskın yaptılar, ancak
Sultan İbrahim karşısında mağlûp oldular. 1166 (1752-53) yılında Malabarlılar
Male’ye saldırdılar. Sultanlık sarayını tahrip ettikleri gibi Sultan Muhammed el-Mükerrem
İmâdüddin’i adalardan sürdüler. Maldivliler, Gâzî Hasan İzzeddin kumandasında
giriştikleri mücadele sonucunda Fransızlar’ın da yardımıyla Malabarlılar’ı
ülkeden çıkarmayı başardılar.
17. yüzyılda Seylan’a hâkim olan Hollanda’nın ve
ardından 1796’da Seylan’ı ele geçiren İngiltere’nin himayesine giren Maldivler
1887’de İngiltere’nin himayesini resmen kabul etti. 1932 yılında demokratik
bir anayasa yürürlüğe girdiyse de sultanlık 1953’te Muhammed Emin Dîdî
başkanlığında cumhuriyetin ilânına kadar devam etti. Aynı zamanda tarih ve
biyografi gibi alanlarda birçok eser yazmış olan Cumhurbaşkanı Emin Dîdî’nin
bir süre sonra devrilip öldürülmesinin ardından 1954’te tekrar sultanlığa
dönüldü. Temmuz 1965’te İngiltere’den tam bağımsız hale gelen Maldivler’de
1968 yılında yapılan referandumla cumhuriyet yeniden ilân edildi ve İbrahim
Nasır cumhurbaşkanı oldu. 1976 yılına kadar Gan adasındaki üssü kullanmaya
devam eden İngilizler’in Maldiv topraklarından ayrıldıkları 29 Mart 1976
tarihi bağımsızlık günü ilân edildi. 1965’ten itibaren Birleşmiş Milletler üyesidir.
19. yüzyıl sonlarında Hindistan’dan gelen İsmâilî
mezhebine mensup Bohrâlar, Maldivler’in dış ticaretini uzun süre ellerinde
tutmuşlarsa da 1950’li yıllardan sonra ülkeden çıkarılmışlardır.
İç Problemleri: Maldivler halkı arasında eski yerli kültürlerin de
etkisiyle kötü ruhlar, cin. büyü ve nazar gibi inançlar yaygınlık kazanmış
olup çeşitli sıkıntı ve ruhî hastalıklar için belirli bir ücret karşılığında
"fandita" adı verilen kişilere başvurulmaktadır.
Dış Problemleri:
İslâmî
Hareket: 1976
yılından beri de İslâm Konferansı Teşkilâtı üyesi olan Maldivlerde İslâm hukuk
kuralları geçerli olup ülkede meskûn adalarda otuzdan fazlası Male’de olmak
üzere birçok cami bulunmaktadır. (1)
Ekonomi: İhracat: 123 milyon $
(2004); İhracat ürünleri: Balık, giyim eşyaları; İhracat ortakları:
ABD, İngiltere, Sri Lanka, Japonya
İthalat: 567 milyon $ (2004); İthalat ürünleri: Tüketim malları,
yatırım malları, petrol ürünleri; İthalat ortakları: Singapur,
Hindistan, Sri Lanka, Japonya, Kanada Maldivler’in ekonomik zenginliği balıkçılık ve
turizme dayanır. Tarım toprakları çok az olduğundan pirinç gibi başlıca besin
maddeleri dışarıdan alınır. Tarım alanında hindistan cevizi üretimi başta
gelir. Yağından ve etli bölümünden besin olarak yararlanılan hindistan
cevizinin kabuğunun liflerinden ip ve hasır yapılır. Eskiden gemi direklerini
bağlamada kullanılan bu ipler Suudi Arabistan, Hindistan ve Çin’e satılırdı.
Günümüzde ise eski önemini yitirmiştir. Sanayi etkinliği olarak balık
konserveciliği dışında hazır giyim, tekne yapımı ve el sanatları
dikkati çeker. Ulaşım sektöründe sadece deniz ulaşımından söz edilebilir.
Başşehir Male’de uluslararası bir havaalanı vardır. İhracatında donmuş orkinos
balığı, konserve balık, kurutulmuş balık başta gelir. Bunlar en çok Amerika
Birleşik Devletleri, İngiltere, Tayland, Sri Lanka ve Japonya’ya satılır.
Japonya ve Sri Lanka’nm öncelikli olduğu ithalâtında çeşitli makineler, madenî
yakıtlar, kimyasal maddeler ön sırayı alır.
Para birimi: Rufiyaa
(MVR)
GSYİH: Satınalma
Gücü paritesi - 1.25 milyar $ (2002 )
Enflasyon oranı (tüketici fiyatlarında): 6 (2005 )
İş gücü: 88,000 (2000)
Dış borç tutarı: 304 milyon $ (2004)
Kişi Başına Düşen Millî Gelir:
Dış Ticaret:
Sanayi: Balık ürünleri, turizm, gemi ve yat yapımı,
hindistancevizi ürünleri, giyim eşyaları, hasır, halat, el sanatları, mercan ve
kum madenciliği
Endüstrinin büyüme oranı: %-0.9 (2004)
Enerji: Elektrik üretimi: 149.9 milyon kWh (2004); Elektrik
tüketimi: 139.4 milyon kWh (2004); Elektrik ihracatı: 0 kWh (2004); Elektrik
ithalatı: 0 kWh (2004)
Ulaşım: Demiryolları: 0 km; Su yolları: yok; Limanları:
Gan, Male; Hava alanları: 5 (2006 verileri)
Sağlık: Ortalama çocuk sayısı: 4.9 çocuk/1 kadın
(2006 tahmini)
Eğitim: Okuma yazma,15
yaş ve üzeri için veriler toplam nüfusta: %97.2 Maldivler’de Kur’an öğretimi veren geleneksel
kurumların yanında Divehi dilinde veya İngilizce eğitim yapan okullar da
bulunmaktadır.
Bağımsızlık günü:
26 Temmuz 1965 (İngiltere’den)
Milli bayram: Bağımsızlık günü, 26 Temmuz (1965)
Üye olduğu uluslararası örgüt ve
kuruluşlar: AsDB (Asya Kalkınma Bankası), C, CCC
(Gümrük İşbirliği Konseyi) OİC (İslam Konferansı Teşkilatı)
(1) TDV İslam Ansiklopedisi